












Bir alkış da Sema ismindeki sevgilisine doğum gününde ''Semaver''
hediye eden arkadaşıma gelsin lütfen. . . .
Emniyet kemeri
Nişantaşı-Kadıköy dolmuşu için bekliyoruz. Bir taksi geliyor dolmuş
yerine. Ön koltuğa oturan kadın her normal insan gibi emniyet kemerini
takıyor. Ancak şoför amcamız emniyet kemerinin iyice ortaya çıkardığı
dekolteye bakmaktan yola bakamadığı için bir müddet düşünüyor ve içini
çekerek kadına sesleniyor. 'Abla, çıkar emniyet kemerini, böylesi daha
emniyetli hepimiz için.'
Aman da aman!
Ateşli bir gecenin sonunda omuzunda yatarken soruyorum 'Beni seviyor
musun?' diye. Magmalara gelesice kocamdan cevap geliyor. 'Sevdik ya!'
Bu nasıl küslük?
Tartışmıştık. Kendi kendime; 'Asla barışmayacağım!' demiştim. Ben, tam
kapıdan girerken, o çıkmaya çalışıyordu ki çarpıştık. 'Çekilsene
önümden be!' dedim. 'Sen çekil!' dedi. 'Hayret bir şey! Nerede durmamı
isterdiniz beyefendi?!' dedim. 'Ben konuşurken ardımda, üzgünken
önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim
sakıncası yoksa hanımefendi?! ' dedi. 'Ta ta tabii…' diyebildim
sadece. Kadın değil miyiz? İki tatlı lafa, yelkenler fora
Pozisyon
Aile eşrafının bahçede oturup sohbet ettiği esnada, başını yere
koymuş, poposunu havaya kaldırmış köpeğimizi görünce 'Aa bak, senin en
sevdiğin pozisyon!' dedin ya; artık bilmiyorum, nasıl bakacağız onca
insanın yüzüne!
Haram olsun
Ülkemizde kişi başı milli gelir 10.000$'a yaklaşmış. Benim cebimde 10
YTL var. Kim hakkımı yiyorsa haram olsun!
Nezaketen
Eski erkek arkadaşımla kahvaltı ediyoruz. Onda kalan ve hatıra olarak
sakladığı küpeleri isteyip istemediğimi soruyor, 'Gerek yok.' diyorum.
Bunun üstüne bana dönüp bilmiş bilmiş 'Vermeyecektim de nezaketen
sordum.' diyor.
Aradan 10 dakika geçiyor, bu sefer ben ona sokuluyorum ve gözlerinin
içine bakarak en seksi sesimle 'Beni ister miydin?' diyorum. Gözleri
parlıyor ve, 'Tabii ki, evet.' diyor. Bunun üstüne ben önüme dönüyorum
ve 'Vermeyecektim de nezaketen sordum.' diyorum. İntikam biz kadınları
gerçekten güzelleştiriyor.
Bireysellik
Anneme, 'Hayatıma giren erkekler neden bu kadar çabuk çıkıyor? Bendeki
şanssızlık genetik mi?' diye sordum.
'O senin bireysel salaklığın, bizi bulaştırma!' dedi. Hemen sustum.
Kanser çeşitleri
Bir alkış da metroda, elektrik paneline oturmakta ısrar eden gençlere
''Bak karışmam g.t kanseri olabilirsiniz haa...'' diye gayet bilimsel
bir ikna yöntemi sergileyen görevliye gelsin. Zira biz de gülmekten
çene kanseri olduk
Kapak
Gece yatakta harlı bir tartışmanın sonucunda ''Bu da sana kapak
olsun!'' diyerek yastığımı kaptığım gibi salona doğru ilerliyordum ki,
kozalağımın yorumu gecikmedi. ''Peki canım, kaç kapak biriktirmem
gerekiyor verebilmen için?'' Neyi ulan neyi
Evlilik
Evlenmememle ilgili annemden gelen son yorum: 'Bu da akraba
evliliğinin bir sonucu sanırım; gizli salaklık!'
Babacan Polis
Farkında olmadan polis arabasının önüne oturan genç arkadaşı, camı
açıp 'Yavrum orası rahat değildir, gel içeri, arka koltukta otur!'
diye uyaran polis amcayı alkışlamamak haksızlık olur
Anneler hep bilirler
Annem hep; 'Atlet giy, ileride pişman olursun.' derdi. Akciğer
röntgeni çektirmeye gittiğimde; 'Sutyenini çıkar, atlet kalsın.'
denildiğinde o pişmanlığı gerçekten yaşadım.
Pratik
'Canım sıkılıyor, değişik bir şeyler yapalım.' dedim, 'Çocuk yapalım.'
dedi. 'Daha erken.' dedim, 'Olsun pratik yapalım, nasıl yapıldığını
unutmayalım.' dedi... Anlıyorum canım, sen de haklısın!
Tabur´a yeni bir komutan gelmiş ve askerleri toplayarak bir konuşma
yapacağını belirtmiş. Bütün askerler toplanmışlar ve komutan
baslamış konuşmaya:
- Bugün tanışmak için sizleri buraya topladım. Benim adım Ahmet, soyadım
Kırç. Tekrar ediyorum, Kırç. Arada R var. Sakın ola* *diliniz sürçmesin
çok fena yaparım. Herkes iyice ezberlesin hata istemem.Askerler dağılmışlar
ve herkes 'Arada R var, arada R var' diye içinden* *ezbere koyulmuş.
Komutan ise bu konuda ne kadar hassas olduğunu göstermek için sağda solda
gördüğü askere soruyormuş:
- Sen
Emredin komutanım!
- Soyadım ne benim ?!
- Kırç komutanım.
Aferin ! İşinin başına! Komutan böyle böyle hergün bir kaç kere soyadını
soruyor ancak kimse şaşırmıyormuş. Laz ise bu konuda çok sancılıymış.
Ya birgün piyango kendisine çıkarsa ve şaşırırsa diye daralıp dururmuş.
Nihayet birgün tören esnasında komutan aniden arkasına dönmüş ve Laz'ı
işaret ederek
- Sen ! Soyadımne benim ?!
Laz heyecandan konuşamıyor, nutku tutulmuş.Yaprak gibi sallanmaya başlamış.
Komutan gayet sinirli
- Sana söylüyorum, cevap ver, asabımı bozma !
Hemen arkasındaki arkadaşı bakmış Laz'in başı belaya girecek hemen
fısıldamış
- Arada R var, arada R var... Bunun üzerine Laz cevap vermiş:
- Gört !!!
İngiliz Maliye Bakanı sözü alır: Bizim araştırmalarımıza göre emeklilerimizin bir aylık asgari geçim endeksi 1000 Sterlin. Biz emeklilerimize 1400 Sterlin veriyoruz. 1000 Sterlin'ini çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar. 400'ünü ne yapıyorlar bilmiyoruz.
Bizim Maliye Bakanı sözü alır: Bizim emeklilerimizin asgari bir aylık geçimi için 2000 YTL gerekiyor. Biz 800 YTL veriyoruz. Gerisini nereden buluyorlar bilemiyoruz..
iki tavuk markette alısveriş yapıyorlarmış. Bir yumurta standının önüne
gelmişler. Etikette yumurta 30 bin lira yazıyormuş. Tavuklardan biri diğerine;
- Bak bu yumurtaları ben yumurtladım...
demiş böbürlenerek... Dolaşmaya devam ederken başka bir yumurta standına gelmişler. Kocaman, çift sarılı köy yumurtaları ve fiyat 40 bin lira. Bu sefer diğer tavuk atılmış;
- Bak bu yumurtaları da ben yumurtladım...
Diğeri gülümseyerek cevap vermiş;
- Bende bunlardan yumurtlayacaktım ama kocam 10 bin lira için kıçını yırtmaya değmez, dedi
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay , Cola’ nın zararları hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.
www.barsakforum.com sitesinde yazan Prof. Dr. Karatay , ’kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?’ diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı:
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ’fosforik asiddir’.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
Hala cola içmek ister misiniz? Yoksa taze sıkma portakal ve nar suyumu sıktırırsınız gittiğiniz restaurantlarda?
Maalesef sıkma portakal suyu yok!! Diyen lokantaları protesto edin. 20 milyon liraya bir meyve sıkma makinası aldırın. Aksi halde bir daha gelmeyeceğinizi söyleyin..
Sağlığımıza dikkat edelim. Restaurantlarda Cola, Fanta, Zero varsa. Sıkma taze portakal, mandalina, kivi suları da olsun.
"Doğru ve iyi olanı bilmek ile, doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli bağlantı;
doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.
Eğer karakter gelişmemişse tahsil ise yaramıyor.
Unutmayalım; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüşvet alanlar, vatanı çıkar uğruna satanlar, maç satanlar, birilerini hakir görüp aşağılamakla yükseleceklerini zannedenler hep tahsilli bireylerdir. .."
O yüzden”Roosevelt” demiş ki:
"Bir insanı ahlaken eğitmeden, sadece zihnen eğitmek ,topluma yanlızca okumuş bir bela kazandırmaktır”...